Bekledim de gelmedin!

Bu yazıyı Cuma günü bekliyordunuz değil mi?

Bugün Pazar. İşte beklenti böyle bir şey.

Beklenti, herhangi bir konuda gerçekleşmesi istenilen veya umulan her türlü olguyu içeren duygu. Bir olgunun sonunda olması umulan, gerçekleşmesi beklenen şey imiş.

İş hayatında ne gibi beklentilerimiz var? Bu beklentiler bizi nasıl etkiliyor?

Örneğin terfi, ekibin tam randımanlı çalışması, tedarikçilerle yapılan anlaşmaların daimî olması, müşterilerin sizden aynı randımanla alışveriş yapması?

Bütün bu beklentiler iyi güzel, bu beklentilerin gerçek olması için siz ne yapıyorsunuz?

Evdeki hesap çarşıya uymadığında bu sizi nasıl etkiliyor?

Beklenti dediğimiz şeyi en iyi yönetme şekli doğru stratejiyi kurmaktan, doğru işleri yapmak ve doğru iletişimi kurmaktan geçiyor olabilir mi?

Kesinlikle.

İletişim kurmadan, adım atmadan sadece beklemek büyük hayal kırıklıklarına sebep olabiliyor.

Böyle kaç konu var hayatınızda? En son hiçbir şey yapmadan sadece beklediğiniz ne oldu? Sonucu ne oldu? O beklentiye ulaşmak için yolda neyi değiştirmeniz gerekti?

İş hayatında özellikle terfilerde ciddi beklentiler olduğunu gözlemliyorum. Bir dönem ben de beyaz yakalı bir yönetici idim. Özellikle bölge müdürlükleri için terfi beklentisi içinde olan arkadaşları hatırlıyorum. Mutlaka bir değerlendirme merkezinden geçerek kendilerine geribildirim veriyorduk. Beklenti 100 birim, var olan örneğin 60 birim olduğunda ciddi hayal kırıklıkları, iş bırakmaları, performans düşüklükleri söz konusu oluyordu. Buradaki temel konuların başında kendini bilmek veya görmek olduğunu da söylemeliyim.

Şirketler olarak kendimizin ne kadar farkındayız? Güçlü, zayıf yanlarımızı ne derece doğru değerlendirebiliyoruz?

Bunu objektif bir şekilde yapmak için bir işletme koçu ile çalışmanızı kesinlikle öneririm.

Güçlü, zayıf yanlar, pazardaki fırsat ve tehditler sizi doğru kritik başarı faktörlerini bulmaya itecek, oradan da o faktörlere sizi ulaştıracak yolları bulmanıza yani stratejiyi kurmanıza destek olacak. Bu sayede beklenti dediğiniz ulaşmak istediğiniz hedeflere daha kolay ulaşabileceksiniz.

Sonuç itibarı ile sadece beklemek yerine hedeflemek ve doğru adımlarla o hedefe ilerlemek bizi bir yerlere getiriyor. Ne dersiniz?

Bekledim de gelmedin yerine bekledim, yaptım, ulaştım diyebilmeniz mümkün.

Hepinize beklentilerinize sizi ulaştıracak mutlu ve karlı çalışmalar dilerim.

“Yaptığın işi sev, sevdiğin işi yap. Bu sayede mutlu olursun, mutlu olduğun yerde de başarı kaçınılmazdır.”

Ayşegül Tozkoparan
İşletme Koçu

Workshop

6 Adımda
Tıkır Tıkır İşleyen İşletmeler

Benzer İçerikler