Hepimiz hayatımızın bir dönemi bir şeyler kaybetmişizdir. Belki kazancımızı, belki en değerli eşyamızı, belki yakınlarımızı.

Bu satırları yazarken ben de benim için hem maddi hem manevi değeri çok yüksek bir şeyi kaybettim. Aradım taradım, yok. Şimdiye kadar hiçbir eşyamı kaybetmemiştim. Bana göre helal para ile alınan her şey geri döner bir gün. Hayırlısı ise bana geri dönsün diye dua ediyorum.

Bu satırlar da doğal olarak dökülüyor bugün.

Kayıplar hayatın gerçeği, doğal akışı belki de. Bir şeyler kaybolacak ki yerine yenileri gelsin. Bu şekilde baktığınızda her şey normal. Bir de kaybedene sorun.

İlk gün müthiş bir sancı, acı, kendini suçlama, çizgi altı her şey. Ertesi sabah yatakta gözünü açtığında ağlıyorsun belki, ilk aklına gelen şey o oluyor. Ama hayat devam ediyor. Dermanın yok gibi geliyor, ama yine de işlerine koyuluyorsun, öyle ya da böyle. Üçüncü gün acı biraz daha hafif, yine ağlıyorsun, üzülmeye devam ediyorsun belki, nafile. Gitti giden.

Giderek azalan bir acı, yerine neyi bırakıyor, işte bu seçim kaderinizi çiziyor.

İşletmeler için de bu böyle. Çoğu zaman para ve zaman kayboluyor. Bazen de ekip arkadaşlarınızı kaybediyorsunuz, ayrılıyorlar.

Örneğin o çok önemli projeyi alamadığınızda ne hissediyorsanız, değerli bir şeyi kaybettiğinizde de aynısı oluyor aslında.

Oğlum Efe, dün bana ‘hayat ya aslında bir oyunsa anne, kaybettiğin ve kazandığın’ dedi. Bazen o kadar bilgece laflar ediyor ki o 10 yaşındaki çocuk inanamıyorum gerçekten. Tüm çocuklarımız şahaneler.

Efe’nin dediği gibi bu bir oyun ise, oyunda kaybetmek de var, kazanmak da.

O halde kaybetmenin bize getireceği bilgelik ile yola devam etmeyi seçmek elimizde.

Kaybetmek ve öğrenmek aynı anda mümkün mü?

Peki, iş sahibi, lider ve bir şeyleri başlatan olabilmek için kayıplardan dirayetle, öğrenerek çıkmak için ne yapmak gerekiyor?

1.     Kaybetmek kazanmak kadar normal diyebilmek. Bir konuya verdiğimiz tepkidir esas kaderimizi belirleyen. Kaybedip kenara çekilmek mi yoksa yola gücümüzü toplayarak devam etmek mi tamamen size kalmış.

2.     Acıyı ve üzüntüyü paylaşmak. İş çevrenizde bir kayıp sonrası ekiple oturup konuşmak, duygu ve düşüncelerinizi paylaşmak gücünüzü toplamak için size iç huzur verecektir.

3.     Size iyi gelen rutinleri yapmak. İş sahibi olarak iş dışında sizi besleyen, dengeleyen şeyleri bulabilmeniz her daim yola devam edebilmeniz için kritik. Herkesin ilgi alanı, maneviyatına hizmet eden farklı şeyler olabilir. Siz en iyisini bilirsiniz.

4.     Yola devam etmek için yeni hedefler belirlemek. Hedef verebilmek hem geleceğe dair bir umut verir hem de yolunuzu aydınlatan bir fener niteliğindedir. Kayıp sonrası özellikle yeni hedefimiz ne konusunu ekip ile konuşabilmek, kara bulutların dağılması için birebir gelecektir. Ekibinizle o hedefe ulaştığınızda nasıl bir kutlama yapacağınızın da adını koymayı unutmayın. Kutlama hedefi ete kemiğe büründüren bir resimdir, bir anıdır. O resmi ekipçe gözünüzün önünde yaşayın. Tekrar harekete geçmemek imkânsız olacaktır.

Bu saydığım maddelerden en önemlisi belki de yeni hedefler belirlemek olabilir.

Bu hedefleri nasıl belirleyeceğinizi düşünüyorsanız mutlaka iletişime geçin.

Yılın 2. yarısına girerken, şirketiniz için farklı bir şey yapın.

Her 3 ayda bir geriye dönüp başarılarımızı kutladığımız, kayıplardan öğrendiklerimizi konuştuğumuz, pek çok iş sahibinin deneyimini cebimize koyduğumuz planlama çalıştayına, namı diğer GrowthCLUB’a bu sefer katılın.

Her türlü soru ve görüşleriniz için iletişime geçebilirsiniz.

Hepinize kayıplarınızdan öğrenerek daha güçlü çıktığınız mutlu ve karlı çalışmalar dilerim.