11 Şubat 1975.

Bugün hem benim doğum günüm hem de şirketimin 5. yıldönümü ☺

Günler, haftalar, aylar nasıl hızlı geçiyor. 2022 daha dün başladı gibi. Hop birden, Şubat ayının ortasına geldik bile.

Şirketimin 5. yılında şimdiye kadar öğrendiklerimi sizlerle paylaşmak isterim. Anıdır ☺

Girişimci olmak kredi almak ile başlar ☺

Şirketi kuracağım zaman bir miktar sermayeye ihtiyacım vardı. Borç almaya uzun bir süre direndim. Kolay değil. 25 yıldır beyaz yakalı bir profesyonel olarak çalışmıştım. Tıkır tıkır maaşımı alıyordum, kredi almaya birinden borç almaya hiç ihtiyacım olmamıştı. Girişimci olmak ile beyaz yakalı bir çalışan olmak arasında aralık bir kapı vardı sanki. Arafta gibiydim. Bir sürü korku vardı. Ya ödeyemezsem ya borcun altında ezilirsem ya para kazanamazsam. Ya kredi alacak girişimcilik dünyasına kendi çapında bir risk ile adım atacaktım, ya da şirketi kurmayıp bir süre daha öteleyecektim, belki beyaz yakalı olarak da devam edebilirdim. Bu süre zarfında ben net olmadığım için kredi başvurularım da sonuçsuz çıkıyordu, ilginçtir. Adeta sizi test eder gibi hayat, kararınızdan emin misiniz diye sizi deniyor önünüze çıkardığı engellerle sizi korkularınızla yüzleştiriyor. Neyse sonunda kredi almaya karar verdim, bir bankaya şahsen başvurdum, kredi onaylandı. Hatta KOSGEB’e de başvurdum ve başladık.

Bir gün değil, her gün öğren

Günümüzde artık bilginin ömrü daha kısa ve sürekli yeni gelişmeler oluyor. Öğrendiğimiz sürece varız. Bu bir gün değil, her gün en az 1 yeni şey öğrenmek gerekiyor ki geri kalmayasınız. Dijital pazarlamayı öğreniyorum, dijital platformları, CRM’den kampanya oluşturmayı, müşteri yönetimini öğreniyorum, yeni sosyal mecralarda iletişimi öğreniyorum, birbirinden çok farklı sektörleri öğreniyorum. Bundan son derece memnunum. İşletme koçluğunun ve kendi işini kurmanın en iyi yanı sürekli gelişmek, sürekli öğrenmek durumunda olmak.

Kendini tanı, ortaya koy

25 yıl boyunca başka insanların ürün ve hizmetlerini pazarlayıp sattım. Ürünlerin özelliklerini faydalarını çıkarmak, pazardaki ihtiyaçları keşfetmek, ona yönelik itirazları karşılamak benim için otomatik hale gelmişti. Kolaydı. Şimdi, kendi işimi kurunca, ürün ve hizmetler bana ait. İnsanın kendini ortaya koyması ve kendini bir ürün gibi lanse edebilmesi çok da kolay değil. Kendi ismini pazarlamak diğer bir deyişle insanın kendine ayna tutmasını gerektiriyor. Hiç kolay değil gerçekten. Kim olduğunuzu, nereye gitmek istediğinizi netleştirmeniz bu süreci kolaylaştıran bir şey. Vizyonu oluşturmak anahtar konu. Bu konuda destek alabilir, koçluk hizmetlerinden faydalanabilirsiniz. Kendi kendinize patinaj çekmek yerine, dışardan bir göz ile çalışmak size ciddi anlamda hız kazandırabilir.

Hayırı şahsına algılama

Kendi işinizi kurunca, doğal olarak müşteri adayları ile satış görüşmeleri yapmak durumundasınız. Bu satış görüşmelerinde isterseniz yılların deneyimi olun, konu itiraz karşılamaya gelince bir tuhaf oluyorsunuz. Sanki size sövmüşler gibi algılayabiliyorsunuz, ciddi moraliniz bozulabiliyor. Ne yaparsanız yapın, bu itirazlar olacak, satışa dönmeyen görüşmeleriniz olacak. Şunu görmek önemli, her müşteri görüşmesinden çıktıktan sonra müşteri bana ne dedi, objektif bir şekilde ne oldu burada diye düşünmek inanın ciddi yol kat etmenizi sağlayacak. Çünkü her görüşme olumlu ya da olumsuz bir konuyu bize öğretiyor ve bir sonraki görüşmeye hazırlıyor.

Müşterinin işini kolaylaştır

Bu pazarlamanın kurallarından biridir. Convenience. Yani müşterinizin işini kolaylaştırmanız, karar vermesini kolaylaştırmanız daha fazla alım sağlar. Bu kolaylığı kendi işinizde ilk başlarda çözemeyebilirsiniz. Yani nasıl olacak da müşterinin işini kolaylaştıracağım? Evet, üzerinde düşünmeniz gerekiyor. Örneğin, müşteri görüşmelerinde koçluk programlarının detayını paylaştığım sözleşme üzerinden bir sunum yaptığımda satış kapanışlarında artış gözlemledim. Bu ve bunun gibi sizin ürün ve hizmetlerinizde müşterinin satın alımını kolaylaştıracak adım, yöntemleri kurgulamanız işinizden para kazanmanızı da hızlandıracaktır.

Müşteri yönetimi sistemlerini (CRM) en baştan kur

Şimdiki aklım ile 5 yıl önce kurardım CRM sistemini, bu yatırımı şirketi ilk açtığımda yapardım. En azından 1. Yılı bitirdiğimde yapmış olurdum. Neden? Daha ilk günden müşterilerimi segmente edebilmek ve buna mesai harcamak gerçek bir yatırım da ondan. Müşterinizi ne kadar yakından tanıyıp takip edebilirseniz, onunla o kadar sağlam bir duygusal bağ kurmuş oluyorsunuz ve bir o kadar tanış hale geliyorsunuz. Bu da birlikte iş yapmayı getiriyor. 

Durmadan, daima üret

İtiraf edeyim, uzun bir süre makale yazmaya, içerik üretmeye direndim. Sebebi farklı ne yazabilirimdi. Bana göre zaten herkes her şeyi bir şekilde yazıyordu. Okuyucuya farklı ne verebilirim diye düşünürken günler geçiyor inanın. Buna hiç gerek yok. Siz uzmanlığınız, hayat görüşünüz ve deneyimlerinizle, omurganızdan zaten o an için en güzel şeyleri yazacaksınız. Buna yürekten inanın. Konu içerik üretmek değil, üretmek. Bildiklerinizi samimice ortaya koymak, gerisi geliyor. Zaten authenticity, yani özgünlük dedikleri de aslen bu. 

Evet, kendi işimde yaşayıp gördüklerimi tüm samimiyetimle paylaştım. 

Umarım işini kuracaklara ya da kurmuş olup geliştirmek isteyenlere bir faydam olmuştur.

Hepinize sizi mutlu eden karlı çalışmalar dilerim.