Çayda Dem, İşte Dem

Bugün sizlere geçen gün bir arkadaşımla yaptığım sohbetten ilham aldığım bir konuyla geldim.

Beni çok mutlu eden bir yorum yaptı. Bu bültendeki yazılarımı, deneyimi aktarma şeklimi çok beğendiğini ve giderek daha da demlenmiş yazılar okuduğunu söyledi.

Gerçekten insanın üretmesi ve ürettiği işten aldığı manevi hazzın üzerine yok bana göre. Bu şevkle yazıma başlıyorum. 😊

Çayda dem, askerde kıdem derler. Aslında ne kadar da doğru bir analoji öyle değil mi.

Çayı çok severim. Fakat demini almamış bir çay ağızda nasıl karaktersiz bir tat bırakırsa, deneyim de aslında yöneticinin karakteri, tavır, duruşunun esas hammaddesidir diye düşünürüm.

Deneyimin bugünlerde yerini teknoloji ve hıza bıraktığını gözlemliyor olabiliriz. Ama bana göre deneyimin, o deneyimden çıkan takdir, yorum ve düşüncenin yerini hiçbir teknoloji, hiçbir Artificial Intelligence alamayacak. İşte bu sebeple robot teknolojisi olsun, bununla beraber insan deneyimi tartışılmaz ana elemanlardan biri olarak gerekli olacak.

Gelin bu konuya iş yönetimi açısından bakalım.

Farz edelim, şirket sahibimiz yeni mezun biri. İyi bir üniversite mezunu. Belli bir hayata bakışı var. Daha önce kurumsal bir şirkette çalışmadı. Ve bir iş kurdu, ya da aile işinde çalışmaya başladı. Bu iş ile ilgili kendi okuduğu branş, yetkinlikleri, ilişki çevresi, vb gibi faktörleri kullanarak iyi bir başlangıç yapabilir. Zaman içerisinde müşteri kazanıldıkça operasyon konusunda daha iyi yerlere de gelebilir. Bununla birlikte bir işin yapılma tarzını oturtmak, şirket içinde kullandığı iletişim dilini en optimum şekilde ayarlamak, işe seçilecek adayların kültürünü anlamak ya da şirket içindeki kültürü oluşturmak gibi pek çok konuda geri kalma ya da tam randımanlı olamama ihtimali yüksektir.

Peki nedir bu alanlarda yeni başlayan bir şirket yöneticisini nispeten daha yetersiz kılan?Deneyim. İnsan deneyimi. Ya da başlığımıza uygun kelime ‘Dem’.

Bazen aslında işin içinde yıllardır olan, bununla birlikte halen istediği noktaya gelemeyen şirket sahipleri de olabilir. Peki buradaki eksik nedir? Operasyon yıllardır devam ediyor. Para kazanılıyor, müşteriler var. Deneyim de var aslında. İş yapma deneyimi.

Buradaki muhtemel eksiklik operatif deneyimin ötesinde belki de iş sahibinin kendi ile ilgili algı ve farkındalığındaki dem olabilir.

Biz daima şu formülün işlediğini görüyoruz.

“Yaptığın işi sev, sevdiğin işi yap. Bu sayede mutlu olursun, mutlu olduğun yerde de başarı kaçınılmazdır.”

Ayşegül Tozkoparan
İşletme Koçu

Workshop

6 Adımda
Tıkır Tıkır İşleyen İşletmeler

Benzer İçerikler