Rakamlarınız size ne söylüyor?
İnsan vücudu aslında mükemmel bir makine ve bizler uğraşmadıkça onu hasta edemeyiz. Bizi hasta eden şeyler zihnimiz, düşünce ve inanç sistemimiz.
Vücudumuzda herhangi bir ağrı, tutulma ya da acı varsa aslında vücut bize bir şey anlatmak istiyor diyor Dolores Cannon ve pek çok bütünsel tıp uzmanları.
Ben bunun doğru olduğunu düşünüyorum. Zihnimizden geçen düşünceler, duygu ve davranış silsilesinde de aslında kader dediğimiz şeyi oluşturuyor. Bunlar derin konular elbet. Buradan bakış ile iş dünyasına geçelim.
İş dünyasının dili malum rakamlar. İş insanları olarak sevsek de sevmesek de onları takip etmeli, ölçmeli ve onlara yönelik gelişim kriterleri belirleyerek ilerlediğimizi görebilmeliyiz.
NEDEN RAKAMLAR BAZEN ZOR?
Büyük şirketlerde rakamları çok ön planda tutturan, ancak küçük ve orta ölçekli işletmelerde rakamların ölçülmesini zor kılan şeyler neler?
– Patronun bakış açısı. İlerleme kriteri olarak sadece günlük ciro, günlük satışa odaklanmak. Günlük kasa, Z raporu sayımı.
– Patronun ekibine hedef verememesi. Günlük koşturmaca, operasyondan başı kaldırıp ileriye bakamamak. Çoğu zaman da iş sahibinin hedefleri belirlememiş olması.
– Şirket içinde iş bölümündeki düzensizlik. Patronun işin içine %100 dahil olması, operasyonda süreçlerin netleştirilmemiş olması, iş bölümünde çok fazla kesişim kümesi olması, herkesin her işi yapması.
– Şirkette orta ve uzun vadeli vizyon eksikliği. Vizyon, misyon dediğimiz şeyler aslında o şirketin varlık sebebi. Yani ne için kurulduğu, neyi amaçladığı, hangi probleme çözüm bulduğu, hangi ihtiyaca cevap verdiği. Bu KOBİ’lerde çok ‘kurumsal’ bir tabir olarak algılandığı için uzak duruluyor, içine tam olarak girilemiyor. Yüzeysel ve klişe olmaktan öteye gidemiyor. Vizyon en başta işi kuranın damarlarında hissettiği yaşam amacıdır. Bunu belirlemek şirketi 100 yıllık hale getiren şeydir. Vizyon yok ise orta ve uzun vadede ulaşacak bir şey de yok dolayısıyla. Varış noktası yok ise rakamlara da gerek yok.
– Rakamların nasıl ölçüleceğini bilmemek. Hangi rakamları ölçeceğiz? Şirket sadece ciro için mi var? Karlılık nedir? Nasıl ölçülür? Müşteri tarafında neyi ölçmeliyiz? Ölçersek ne olur? Ekibin verimliliği nasıl ölçülür? Neden önemlidir? Gibi pek çok rakamın anlamı, şirket için neyin en önemli olduğunun belirlenmesi öğrenilmesi gereken bir konudur. Çoğu iş sahibi bunlara vakit ayırmanın o günkü cirodan bir kayıp olduğunu düşünüyor. Onlar böyle düşününce ekibi de benzer şekilde düşünüyor.
HANGİ RAKAMLAR BİZE NEYİ ANLATIR?
Tahmininizden öte veri ve ipucu gösterebilir size rakamlar. Tabi ölçerseniz.
Yabancıların ‘ignorance is bliss’ dedikleri, cehalet mutluluktur bunun tam tersidir.
Rakamları bildikçe daha çok düşünür, daha çok sorgularsınız. Salt rakamlarla da yönetim olmaz tabi, ancak rakamsız yönetim felakettir.
Günlük müşteri sayısı
Haftalık kriz sayısı
Aylık siparişe dönen teklif adedi
Müşteri başı fatura adedi
En son 1 yıl ve daha önce fatura kesilen müşteri adedi
Aktif (son 1 yılda fatura kesilen) müşteri sayısı / Toplam müşteri sayısı
Bunlar şirketlerde ölçülebilecek bazı rakam örnekleri. Sizler neyi ölçüyorsunuz şirketlerinizde başarıyı, ilerlediğinizi anlamak için lütfen paylaşın. Ya da şimdiye kadar ölçmediğiniz ancak ölçmeye başladığınızda fark ettiğiniz neler var?
Eğer sadece günlük hasılata bakıyorum, rakamlara şöyle bir bakıyorum, düzenli bir ölçme sistemim yok diyorsanız mutlaka tanışalım.
Hepinize ölçerek büyüttüğünüz mutlu ve karlı çalışmalar dilerim.